DERİN BİR SANCI -Beril'e- Derin bir sancıydın sen bende Özlemle andığım Yalanlarına kandığım Beni seviyor sandığım Derin bir sancıydın sen bende Sessizce beklemiştim O geleceğin günü Bir umudum da sendeydi Dağların arkasındaydı yani Takvim yapraklarındaydı gözlerim Günler günleri Aylar ayları kovaladı Bir kez olsun çalmadı telefon zili Duyamadım sesini Buğulu camlara bakakaldı gözlerim Derin bir sancıydın sen bende Sessizdin, yüreksizdin Bir karıncayı incitemeyen sen Koca bir dağı eritmiştin Derin bir sancıydın sen bende Felsefe işlerdik derste Filozof olmuştum sayende Madde değildi Varlık değildi Sendin aklıma takılan Acaba doğuştan mı gelirdi seni sevmek Yoksa sonradan mı kazanılırdı bu duygu(Aristo'nun rasyonalizmi) Derin bir sancıydın sen bende Sendeydi yüreğimin anahtarı Seni yazardı şiir kitapları Bir yıldız kaydı Gelmeni diledim Derin bir sancıydın sen bende HİÇLİK TEOREMİ Sana şiirler yazarım Bir şey hissetmezsin bilirim Yumuşamaz kalbin Çarpmaz yüreğin Esen yelle savrulur küllerin Topaç gibi dönersin Sevgilin ipi çektiğinde Bir o yana bir bu yana... ADI GİBİ KALBİ DE TAŞTAN OLAN ŞAHSA -Beril'e akrostiş- Belki sen de özledin En sevdiğin şarkıyı dinlerken Rutubetsiz bir aşk yaşamayı İşlemiş adının sertliği Lime lime yüreğine -Merve'ye akrostiş- Merhaba derken sana duyduğum haz ve heyecen En derinlerinde saklıdır şimdi yüreğimin Rekabet edilemez güzelliğin Ve buzulları eriten,çölleri yeşerten gülümsemenle sen Erişilmez meleğiydin düşlerimin
Seni seven bir yüreğim Kavgada bükülmez bir bileğim var Geceleri yağmurun yağdığını sanırsın Benim gözyaşımdır oysa süzülen Gözünde yaş belirir Akıp giderim ben Avucuna bir sıcaklık dolar Eririm ben Sözünde sitem olur Kahrolurum bir bil-sen Dudağında ismim okunur İşte o zaman ölürüm ben Bu şiir hislerimin izdüşümüdür kelimelere(sürtünmesi önemsiz) Çorak topraktan sana koparılan bir hercai menekşe Al bu menekşeyi Tak saçlarına Ya da bir papatya olsun bu Yol hepsini Seviyor,sevmiyor,seviyor... Yok yok sana hüzün bahçemi getireyim sen seç çiçeğini
Sabri Ağaoğlu