ATiLLA ILHAN (1926 - )

BOYLE BIR SEVMEK

ne kadinlar sevdim zaten yoktular
yagmur giyerlerdi sonbaharla bir
azicik oksasam sanki cocuktular
biraksam korkudan gozleri sislenir
ne kadinlar sevdim zaten yoktular
boyle bir sevmek gorulmemistir

hayir sanmayin ki beni unuttular
hala arasira mektuplari gelir
gercek degildiler birer umuttular
eski bir sarki belki bir siir
ne kadinlar sevdim zaten yoktular
boyle bir sevmek gorulmemistir

yalnizliklarimda elimden tuttular
uzak fisiltilari icimi urpertir
sanki gokyuzunde bir buluttular
nereye kayboldular simdi kimbilir
ne kadinlar sevdim zaten yoktular
boyle bir sevmek gorulmemistir.

SEN BENIM HICBIR SEYIMSIN

Sen benim hicbir seyimsin
Yazdiklarimdan cok daha az
Hic kimse misin bilmem ki nesin
Luzumundan fazla beyaz
Sen benim hicbir seyimsin
Varligin yoklugun anlasilmaz

Galiba eski liman uzerindesin
Nasil karanligima bir yildiz olmak
Dudaklarinla cama cizdigin
En fazla sonbahar otellerinde
Universiteli bir kiz uykusu bulmak
Yalnizligi olduresiye cirkin
Sabaha karsi olduresiye korkak
Kulagi cabucak telefon zillerinde 

Sen benim hicbir seyimsin
Hicbir sevismek yasamisligim
Henuz bos bir roman sahifesinde
Hic kimse misin bilmem ki nesin
Ne cok cigliklarin silemedigi
Zaten yok bir tren penceresinde 

Sen benim hicbir seyimsin
Yabanci bir sarki gibi yarim
Yagmurlu bir agac gibi islak
Hic kimse misin bilmem ki nesin
Uykumun arasinda cagirdigim
Cocukluk sesinle aglayarak
Sen benim hicbir seyimsin


Yazardan:

Siirin ilginc bir oykusu var: O yillarda ozellikle Izmir'de, bazi genc kizlar, telefonla beni arardi. Kimisi adini verir, kimisi vermez. Bazisiyla Kulturpark'ta ya da Karsiyaka'daki bir deniz kahvesinde bulusuruz, soylesiriz. Bazisi 'mechul' kalmayi yegler, sadece telefonla soylesir. Siir iste bu sonuncu turden bir iliskinin etkisiyle yazildi. Kim oldugunu hala bilmedigim o genc kiz, en cok da geceleri beni arar, sicak, biraz kirik sesiyle dakikalarca konusurdu. Ben de konusurdum elbet. Allah bilir ona neler anlatirdim. Derken, donup dolasip onun benim neyim oldugu sorusuna takildik, sicak bir yaz aksami gibi hatirliyorum, sen dedim benim hicbir seyimsin. Sonra bu yeni siirin ilk mIsraI oldu. Bitirip ona okudugumda adamakilli iclendigini hatirliyorum. Kimdi dersiniz?


ÜÇÜNCÜ SAHSIN SiiRi

gözlerin gözlerime degince
felaketim olurdu aglardim
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdigin vardi duyardim
çöp gibi bir oglan ipince
hayirsizin biriydi fikrimce
ne vakit karsimda görsem
öldürecegimden korkardim
felaketim olurdu aglardim

ne vakit maçka'dan geçsem
limanda hep gemiler olurdu
agaçlar kus gibi gülerdi
bir rüzgar aklimi alirdi
sessizce bir cigara yakardin
parmaklarimin ucunu yakardin
kipiklerini egerdin bakardin
üsürdüm içim ürperirdi
felaketim olurdu aglardim
aksamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardi
limandan bir gemi giderdi
sen kalkip ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalirdin
hayirsizin biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarina aldi mi
felaketim olurdu aglardim

(1955)

BEN SANA MECBURUM

ben sana mecburum bilemezsin
adini mih gibi aklimda tutuyorum
buyudukce buyuyor gozlerin
ben sana mecburum bilemezsin
icimi seninle isitiyorum

agaclar sonbahara hazirlaniyor
bu sehir o eski Istanbul mudur
karanlikta bulutlar parcalaniyor
sokak lambalari birden yaniyor
kaldirimlarda yagmur kokusu
ben sana mecburum sen yoksun

sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir aksamustu ansizin yorulur
tutsak ustura agzinda yasamaktan
kimi zaman ellerini kirar tutkusu
birkac hayat cikarir yasamasindan
hangi kapiyi calsa kimi zaman
arkasinda yalnizligin hinzir ugultusu

Fatih'te yoksul bir gramofon caliyor
eski zamanlardan bir cuma caliyor
durup kose basinda deliksiz dinlesem
sana kullanilmamis bir gok getirsem
haftalar ellerimde ufalaniyor
ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
ben sana mecburum sen yoksun

belki Haziran'da mavi benekli cocuksun
ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
bir sileb siziyor issiz gozlerinden
belki Yesilkoy'de ucaga biniyorsun
butun islanmissin tuylerin urperiyor
belki korsun kirilmissin telas icindesin
kotu ruzgar saclarini goturuyor 

ne vakit bir yasamak dusunsem
bu kurtlar sofrasinda belki zor
ayipsiz fakat ellerimizi kirletmeden
ne vakit bir yasamak dusunsem
sus deyip adinla basliyorum
icimsira kimildiyor gizli denizlerin
hayir baska turlu olmayacak
ben sana mecburum bilemezsin.

AGUSTOS CIKMAZI

Beni koyup koyup gitme, n'olursun
Durdugun yerde dur
Kendini martilarla bir tutma
Senin kanatlarin yok
Dusersin yorulursun
Beni koyup koyup gitme, n'olursun
Bir deniz kiyisinda otur
Gemiler sensiz gitsin birak
Herkes gibi yasasana sen
Isine gucune baksana
Evlenirsin, cocugun olur
Beni koyup koyup gitme, n'olursun

AYSEL GiT BASIMDAN

aysel git basimdan ben sana gore degilim
olumum birden olacak seziyorum
hem kotuyum karanligim biraz cirkinim
aysel git basimdan istemiyorum
benim yagmurumda gezinemezsin usursun
dagitir gecelerim sarisinligini
uykularimi uyusan nasil korkarsin
hicbir dakikami yasayamazsin
aysel git basimdan ben sana gore degilim
benim icin kirletme aydinligini
hem kotuyum karanligim biraz cirkinim 

isligimi denesen hemen dusurursun
gozleirim hizlandirir tenhaligini
yanlis sehirlere goturur trenlerim
ya olmek ustaligini kazanirsin
ya korku biriktirmek yetisini
acilarim iyice bol gelir sana
sevincim bir turlu tutmaz sevincini
aysel git basimdan ben sana gore degilim
umitsizligimi olsun anlasana
hem kotuyum karanligim biraz cirkinim

sevindigim anda sen uzulursun
sonbahar ugultusu duymamissin ki
icinden bir gemi kalkip gitmemis
uzak yalnizlik limanlarina
aykiri bir yolcuyum dunya genis
buyuk bir kulak cinliyor icimdeki
cetrefil yolculugum kesinlesmis
sakin baska bir sey getirme aklina
aysel git basimdan ben sana gore degilim
olumum birden olacak seziyorum
hem kotuyum karanligim biraz cirkinim

aysel git basimdan seni seviyorum

Attila Ilhan, 'bela cicegi', sayfa 9-11

BENCE MALUMDUR

Dikenin
kalbime battigi bir sonbahar gunudur
sen elini bulutlarin icinde gezdirirsin
bulutlar senin gozlerinin ustunde yururler
icini kurtlar kemirir
bence malumdur
bugulanmis camlarin arkasinda masmavi yuzun
senin atesler icinde oldugun
bence malumdur
ellerin muhakkak cocuk elleridir
hep kimsenin bilmedigi turkuler dusunursun
onlar neden daima okul turkuleridir
suleymanciktan bahseder
kara toprakta acik yesil bir yildiz gibi akip giden
suleymanciktan
ve karinca yuvalarindan bahseder
isiksiz komursuz karinca yuvalarindan
gokyuzunde kizil bir hilalin kaydigini gorursun
sen ansizin gokyuzunde gorunursun
gozlerinin rengi
bence malumdur
elinde degildir aksam serinliginde usursun
eylul'den itibaren geceler hazindir uzundur
sokaklar yorulur uykuya varip gelirler
sokaklarin ustune bulutlar gelirler
bulutlarin ustune yildizlarin gozleri gelir
bir yildiz bir yildizin ardinca gider
yildizlarin kaybolduklari yer
bence malumdur
karanlikta bir seyler kopar dagilir
uzaktan yabanci sesler duyulur
sen elini bulutlarin icnde gezdirirsin
elin hayalerimi dagitir
bilirsin
sen elini bulutlarin icinde gezdirirsin 

Attila Ilhan (Sisler Bulvari)

HAYIR

bu dosegi sen mi serdin elin dert gormesin ana
ana uyuyacagim ninni cagir danalar girsin bostana
cetin bir yoruk kizi hoyrat murat dagi'indan
bir papatya getirsin bir gelincik getirsin
elimden tutsun beni metristepe'ye gotursun
gonlumce bir hu diyeyim hisimim ali osman'a
yamacina yoresine ruzgarli camlar dikeyim
 
bu hosmerimi sen mi ettin eline saglik ana
ana lokma dokelim asure kaynatalim
hayir dagitalim hayir ali osman dayima
ordugun bu corabi saglicakla giyiyorsam
tuzladigin bu ayrani afiyetle iciyorsam
tuttugun bu yogurdu yogurdugun bu ekmegi
kaynattigin bu bulguru calaksik yiyorsam
etime ve sutume inegimin islikli memelerine
kabima kacagima topragima bu benim diyebiliyorsam
ali osman dayimin yoksul yuregi bunun bedeli
metristepe gogune ugru yildiz ugramaya
ana bu benim yuregim hisimim ali osman'in yuregi
 
Atilla Ilhan (sisler bulvari)

HER SEYI BIRDEN ISTEMEK

O kitabi da okudum bitirdim
Hani o genc kizin beni unuttugu
Bir ara fena halde fikrindeydim
Dudagindaki nem gozundeki bugu
Durmadan hayal degistiriyorduk
Cetrefil bir hayat herkesin koktugu
Kaderlerimiz kalindi sevinclerimiz cabuk
Yasamadan dagiliyor yarisindan cogu
Erteleyip durduk suc ortakligimizi
Asil mutlulugun icinde bulundugu
Bazi ben yanlistim o yanlisti bazi
Cunku gecikmenin agir yorgunlugu
Yanlidigimiz herseyi birden istemekti
Istegi gerceklestirmez istegin yogunlugu
Ihtiyac baska bir boyuta gecmekti
Devreden cikarip gereksiz sorumlulugu
Tekrar los yalnizliklarin en dibindeyim
Sararmis yapraklarin usulca savruldugu
Kopruler yikildi artik kendimleyim
Parmak uclarimda olumun soguklugu

NASIL BIR SEVDAYSA...

Ay cok mu gecikti nerdeyse cikar
Sen yalnizligima varir varmaz
Az sonra yagmuru durduracaklar
Ruzgari degistirdim
Ustura agzi poyraz
Yok canim yildizlari unutmadik
Mutlaka yerlerinde bulunacaklar
Kenari yaldizli mavi bir karanlik
Sutlu ciplakligini ortecek kadar
Senin icin oldugu asla bilinmeyecek
Yapraklarini birden dokecek dutlar
Safak sokerken sekiz on kadar simsek
Balkonda islemeli mustesna bulutlar
Ayak bastigin an sehir de degisebilir
Yoksa Moskova'mi
Belki Berlin belki Dakar
Belki 30'lardan mehtap yorgunlugu Izmir
Korfez'de serefine donatilmis vapurlar
Nerede ne zaman kac kere yasadik
Nasil bir sevdaysa eskitememis yillar
Bitirdigimiz herseye yeniden basladik
Dudaklarimizda birbirimizden misralar
 

YAGMUR KACAGI

Elimden tut yoksa dusecegim
yoksa bir bir yildizlar dusecek
eger sairsem beni tanirsan
yagmurdan korktugumu bilirsen
gozlerim aklina gelirse
elimden tut yoksa dusecegim
yagmur beni goturecek yoksa beni
 
geceleri bir carpinti duyarsan
telas telas yagmurdan kaciyorum
sarayburnu'ndan geciyorum
aksamsa eylulkse islanmissam
beni gorsen belki anlayamazsin
iclenir gizli gizli aglarsin
eger ben yalnizsam yanilmissam
elimden tut yoksa dusecegim

yagmur beni goturecek yoksa beni.